Tarihi Binasında Özgen Berkol Doğan Kütüphanesi

Merhabalar, bugün sırada bir kütüphane daha var size anlatmak istediğim, bir ziyarete değer olduğunu düşündüğüm. Kadıköy'de bulunan ve okulumuz İstanbul Saint-Joseph Lisesi'ne kelimenin tam anlamıyla "üç adım" mesafede olan Özgen Berkol Doğan Kütüphanesi, bilimkurgu yayınları üzerine yoğunlaşan bir arşive sahip olmakla birlikte bünyesinde edebiyat ve dil bilimi kitapları da bulunduruyor. Çok katlı, tarihi ve ahşaptan yapılma bir binayı kendine ev edinen bu kütüphanenin hikayesi, kanımca arşivindeki kitapların çoğundan daha ilgi çekici (ki düşünün, bir bilimkurgu kütüphanesinden bahsediyoruz, en ilgi çekici eserlerin verilmiş olduğu dal bu!). Söz konusu kütüphane, Türkiye'nin görmüş olduğu en genç ve en parlak bilim adamlarından birinin üzerine isimlendirilmiş. Öyle ki, kendisi CERN'e, tabiri caiz ise bilimin Kabe'sine gitmeye, orada eğitim görmeye hak kazanmıştı. Ancak oradaki eğitimini bitirme fırsatına hiç sahip olamadı. 2007 yılında Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'na son yaklaşmasını gerçekleştirdiği sırada, hatalı bir pilot tarafından kumanda edilen bakımsız, standartların altında kalan bir Atlasjet MD-83 uçağı yere çakıldı. Ne yazık ki, bu uçağın 50 yolcusundan 6'sı Türkiye'nin parlayan yıldızları, bilim insanlarıydı. En kötüsü de, kazadan ne 6 bilim insanı, ne geri kalan 44 yolcu, ne de 7 mürettebat kurtulamamıştı. 30 Kasım 2007 gecesi saat 01:45'de uçağın hava trafik kontrol kulesi radarındaki ışığı kaybolduğunda, kaybettiğimiz 7 ışık olmuştu. Üstüne üstlük, ekip bu uçağa son anda binmişti. Asıl planları önce uçakla Antalya'ya, oradan da otobüsle Isparta'ya geçmekti. Son anda yapılan bir fikir değişikliği ne sonuçlar doğurmuştu... Her neyse, aslında bu konuya bu kadar ayrıntılı girip yüreğinizi burkmak istemiyordum, ancak uçaklar ve arabalar ilgi alanımda olduğundan her fırsatta onlarla ilgili bilgilerimi paylaşmış halde buluyorum kendimi. Biz kütüphaneye geri dönecek olursak, soğuk hikayesinin aksine çok sıcak bir ortamı var. Katlarda oturmak için küçük kanepeler var. Eğer onlar başkaları tarafından kullanılıyorsa, giriş katındaki çalışma alanlarını, sandalyeleri de tercih edebilirsiniz. Bir başka konu, eğer merak ediyorsanız, İngilizce ve Türkçe kitaplar çoğunlukta, diğer diller hakkındaysa bilgim yok. Eklemek istediğim son bir ayrıntı daha var. Eğer buraya bir ziyarette bulunacaksanız, internet sitelerinden programlarını kontrol edin derim. Belki de özel aktivitelerden birine denk gelebilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstanbul Boğazı Kıyısından Eleştirel Bir Yazı

Milyonluk Arşiviyle Beyazıt Kütüphanesi, İstanbul'un Bilinmeyen Hazinesi